Taliban sözcüsü: Türkiye’den yardım istiyoruz
Taliban’ın Katar’daki Siyasi Ofis Sözcüsü Muhammed Naim Vardak, Afganistan’ın başkenti Kabil’de denetimin sağlanmasının akabinde açıklamalarda bulundu.
Vardak, Türkiye’nin rolü, Taliban’ın yurt içine ve dışına verdiği bildiriler, bayanların ve azınlıkların hakları, idarenin alacağı form, ülkeden kaçanlar üzere bir fazlaca probleme ait kıymetlendirme yaptı.
“Türkiye değerli bir ülke, Türk halkı Müslüman ve kardeş halk. Türkiye ile tarihi, toplumsal ve kültürel münasebetlerimiz var.” diyen Vardak, ileride münasebetleri geliştirmek istediklerini ve Taliban’ın Türkiye ile bağlantı ortasında olduğunu belirtti.
“TÜM ÜLKELERDEN BİLHASSA TÜRKİYE’DEN YARDIM BEKLİYORUZ”
Vardak, Taliban’ın Türkiye’nin dayanağına gereksinimi olup olmadığına ait soruyu “Bunda kuşku yok. Bu dayanağı istiyoruz. Halkımız 40 yıldır savaşın ortasında ve yardıma gereksinimi var. Tüm dünya ülkelerinden bilhassa de Türkiye’den halkımıza ve ülkemize yardım etmelerini istiyoruz.” formunda yanıtladı.
“YAPICI BAĞLANTILAR KURMAK İSTİYORUZ”
Türkiye’nin Afganistan’da ve ülkenin bir daha imarında kıymetli, yapan ve müspet bir rol oynayabileceğini ve bu role gereksinimleri olduğunu vurgulayan Vardak, iki ülke içindeki ilgilerin yapısına ait şunları söylemiş oldu:
“İlişkilerimizde iki temel konu var. Birincisi İslam dininin prensipleri, ikincisi ise ülkenin ve halkın yüksek menfaati. Bu iki konu niçiniyle bilhassa Türkiye ile yeterli, yapan ve olumlu münasebetler kurmak istiyoruz. Bizim Türkiye ile problemimiz yok.”
YATIŞTIRMA İLETİLERİ
Vardak, Taliban’ın yurt ortasında ve memleketler arası toplulukta yaşanan kaygıyı yatıştırmak ve itimat ortamı oluşturmak için verdiği bildirilere da değindi.
Taliban sözcüsü, “Kelamlar epeyce faydalı olabilir de olmayabilir de. Lakin içeriye ve dışarıya asıl inanç verecek olan fiillerdir. Biz, içeride epey fazla meseleyle karşılaşmıyoruz, zira biz halkın yanındayız, halk da bizim yanımızda ve birbirimizi tanıyoruz.” dedi.
Ülkedeki en büyük sorunun savaş olduğunu söyleyen Vardak, “Savaş niçiniyle hayatın her alanında aksaklıklar yaşanıyor fakat biz 20 yıldır halkımıza dayatılan bu savaşa son vermeyi başardık. Halkımızın her bir ferdinin hayali, savaşın olmadığı bir gün görmekti. Biz de bu fırsatı kıymetlendirebilir ve halkımızın ülkesini imar edebileceğine güvenebiliriz.” diye konuştu.
“BİRBİRLERİNE YAKLAŞIRLARSA MUTABAKAT SAĞLANABİLİR”
Vardak ülke dışına verdikleri iletilere ait ise yurt haricinde, ister komşu ülkeler isterse başkaları olsun bir hayli ülke ve kurum ile on-on beş yıldır titiz bir biçimde temaslarda bulunulduğunu söz etti. Taliban’ın bu mühlet zarfında, ortalarında birtakım uyuşmazlıklar olsa da taraflar içinde uzlaşma sağladığına işaret eden Vardak, “bir epeyce sorun olacağına kuşku yok. Fakat birbirlerine yaklaşır ve oturup anlaşırlarsa bu, bir fazlaca yanlış anlaşılmanın çözülmesini sağlar. Biz birtakım ülkelerle bunu deneyim ettik. Onlarla oturup bir müddet bağlantı kurunca şaşkınlıklarını gizleyemediler ve ‘Biz sizin hakkınızda öbür şeyler duyuyorduk lakin sizinle oturunca duyduklarımızın gerçek olmadığını gördük’ dediler.” sözleri kullandı.
bir hayli ülkeyle temas halinde olduklarını söyleyen Vardak, uyuşturucu sorunu üzere birtakım hususların gündeme gelebileceğini, kendilerinin daha evvel olduğu üzere bu sorunun üstesinden geleceğini fakat bunun için memleketler arası toplum başta olmak üzere tüm tarafların yardımına gereksinim olduğunu lisana getirdi.
“KADIN HAKLARINA BAĞLIYIZ”
Bayanların ve azınlıkların haklarının İslam dini ve inanç tarafınca korunduğunun altını çizen Vardak, “Biz, bayanların haklarına bağlıyız. hanımın eğitim, çalışma, mülkiyet ve kendi hayatını seçme hakkı var. Bu açıdan her insanın içi rahat olsun. Ancak biz durumun bir-iki günde düzeleceğini de söylemiyoruz. Biz yalnızca meselelerin tahlili için fırsat verilmesini istiyoruz.” dedi.
Vardak, Taliban’ın 20 yıldan bu yana medya tarafınca gaye alındığına ve son 3 yıl haricinde kendini tabir etme fırsatı bulamadığına işaret etti.
“YÖNETİM SİSTEMİ İSLAMİ OLMALI”
İdare sisteminin İslami olması gerektiğini belirten Vardak, “İslami idare halkın, örf ve adetlerine bakılırsa yönetilmesiyle olur. Afganların yüzde 99’dan fazlası Müslüman. İşgal sürecinde halkın inanç ve gelenekleri değiştirilmeye çalışıldı fakat bunda başarılı olamadılar zira geleneklerimize, toplumumuza ve halkın inancına uygun düşmeyen fikirler getirdiler.” değerlendirmesinde bulundu. Vardak, İslam dünyasında, idareye geliş biçimi ve İslam’ın uygulanışı bakımından tek ve makul bir yol olmadığını, seçimler ya da bunun haricindeki yolların ise gaye değil birer araç olduğunu aktardı.
Vardak, “40 yıldır halkın yaşadığı duruma ve topluma uygun düşecek sistemi bulmak için Afgan halkı olarak oturup düşüneceğiz. Afganistan öteki ülkelerden farklı ve kelam konusu konuların göz önüne alınması gerekiyor. Bizi asıl ilgilendiren şey ise halkımızın istikrarı ve özgürlüğü.” dedi.
“İNSANLARI ÜLKEDEN ÇIKMAYA TEŞVİK ETTİLER”
Afganların ülkeden kaçmasıyla ilgili de konuşan Vardak, bu durumla hiç bir ilgilerinin olmadığını, ABD başta olmak üzere yabancı ülkelerin insanları Afganistan’dan çıkmaya teşvik ettiğini lisana getirdi.
Vardak kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Biz toplumlarımızı tanıyoruz. Birisine seni pasaportsuz ABD’ye götüreceğiz dersen doğal ki masraf. Bizi ve mücahitlerimizi öldüren bir hayli kişiyi yakaladık daha sonra özgür bıraktık. Bunun bir fazlaca örneği var. Biz şu an onlar için durumu inançlı hale getirdik ve onları koruyoruz. Bu şahıslara rastgele bir ziyan verilmiyorsa halka niye verilsin. İşin aslı, bu insanları ülkeden çıkmaya teşvik ettiler ve daha sonra da onlara kapıları açtılar.”
“SORUNLAR DİYALOG VE UZLAŞMAYLA ÇÖZÜLECEK”
Taliban’ın Afganistan’daki sıkıntıları diyalog ve uzlaşma yoluyla çözmeyi istediğini vurgulayan Vardak, başlangıçtan beri izledikleri bu siyasetin ülkenin tamamında meyvesini verdiğini ve dünyanın da bunu gördüğünü söylemiş oldu. Vardak, “Tabii ki bir süre savaş oldu. Lakin başka vilayetlerde de uzlaşma sağlandı. Bu niçinle Kandahar’da eski vali geldi, iki gün daha sonra yeni valinin yanına oturdu. Öteki vilayetlerde durum bu. Bu başarılı ve akla yatkın bir siyaset.” diye konuştu.
Kan akıtılmadığını ve muahede yoluyla ülkede denetimi ele geçirdiklerini kaydeden Vardak, “Biz sorun ve savaş istemiyoruz. Savaşın sona ermesi Afgan halkının hayaliydi ve biz de bunu sağladık. Herkese bir kere daha birlikte yaşamayı tavsiye ediyoruz. Elimizden geldiğince tek bir damla kan akıtılmaması ve kurşun sıkılmaması için çalışıyoruz. Rastgele biri bir daha sorun çıkarmada ısrarcı olursa bu, halkın ve ülkenin faydasına olmaz.” dedi.
“ESKİ MEMURLAR ÜLKEYE HİZMET VEREBİLECEK”
Hükümetteki memurlar ve Taliban’ın onlara karşı muamelesine de değinen Vardak, şunları lisana getirdi:
“Biz yeni bir gelecek istiyoruz. Ülkemizi inşa etmek dileğindeyiz. Bu niçinle af çıkarıldı ve 13 unsurluk bir bildirge yayımlandı. Bu unsurlardan birinde asker olsun ya da olmasın tüm memurların, bir daha halka ve ülkeye hizmet etme fırsatları olacağının teminatını verdik.”
“HAVALİMANI AFGANİSTAN TOPRAĞIDIR”
Vardak, Kabil Hamid Karzai Milletlerarası Havalimanı’nın durumuna ait ise “Havalimanı, Afganistan toprağıdır ve topraklarından, kurumlarından ve namuslarından Afganlılar sorumludur. Bu bir egemenlik sıkıntısıdır. Yardım öteki lakin ülkenin yönetimi bizim nazaranvimiz ve bunu yapabilecek güçteyiz. Artık niçin korkuyorlar. Siz de gördünüz, yabancı güçler havalimanındaydı, ne yaptılar, uçaklardan beşerler yağdı. Ancak artık havalimanı etrafını inançlı hale getirdik. Burası bizim ülkemiz, meskenimiz. Konutumuzun girişini çıkışını ve neyin faydamıza olduğunu biz biliriz. Dünyada hiç bir ülke kendi havalimanının güvenliğinin oburu tarafınca sağlanmasını kabul etmez. Biz de herkesten ülkeyi ziyaret kurallarına ve egemenliğine hürmet duymalarını istiyoruz.” sözlerini kullandı.
Taliban’ın Katar’daki Siyasi Ofis Sözcüsü Muhammed Naim Vardak, Afganistan’ın başkenti Kabil’de denetimin sağlanmasının akabinde açıklamalarda bulundu.
Vardak, Türkiye’nin rolü, Taliban’ın yurt içine ve dışına verdiği bildiriler, bayanların ve azınlıkların hakları, idarenin alacağı form, ülkeden kaçanlar üzere bir fazlaca probleme ait kıymetlendirme yaptı.
“Türkiye değerli bir ülke, Türk halkı Müslüman ve kardeş halk. Türkiye ile tarihi, toplumsal ve kültürel münasebetlerimiz var.” diyen Vardak, ileride münasebetleri geliştirmek istediklerini ve Taliban’ın Türkiye ile bağlantı ortasında olduğunu belirtti.
“TÜM ÜLKELERDEN BİLHASSA TÜRKİYE’DEN YARDIM BEKLİYORUZ”
Vardak, Taliban’ın Türkiye’nin dayanağına gereksinimi olup olmadığına ait soruyu “Bunda kuşku yok. Bu dayanağı istiyoruz. Halkımız 40 yıldır savaşın ortasında ve yardıma gereksinimi var. Tüm dünya ülkelerinden bilhassa de Türkiye’den halkımıza ve ülkemize yardım etmelerini istiyoruz.” formunda yanıtladı.
“YAPICI BAĞLANTILAR KURMAK İSTİYORUZ”
Türkiye’nin Afganistan’da ve ülkenin bir daha imarında kıymetli, yapan ve müspet bir rol oynayabileceğini ve bu role gereksinimleri olduğunu vurgulayan Vardak, iki ülke içindeki ilgilerin yapısına ait şunları söylemiş oldu:
“İlişkilerimizde iki temel konu var. Birincisi İslam dininin prensipleri, ikincisi ise ülkenin ve halkın yüksek menfaati. Bu iki konu niçiniyle bilhassa Türkiye ile yeterli, yapan ve olumlu münasebetler kurmak istiyoruz. Bizim Türkiye ile problemimiz yok.”
YATIŞTIRMA İLETİLERİ
Vardak, Taliban’ın yurt ortasında ve memleketler arası toplulukta yaşanan kaygıyı yatıştırmak ve itimat ortamı oluşturmak için verdiği bildirilere da değindi.
Taliban sözcüsü, “Kelamlar epeyce faydalı olabilir de olmayabilir de. Lakin içeriye ve dışarıya asıl inanç verecek olan fiillerdir. Biz, içeride epey fazla meseleyle karşılaşmıyoruz, zira biz halkın yanındayız, halk da bizim yanımızda ve birbirimizi tanıyoruz.” dedi.
Ülkedeki en büyük sorunun savaş olduğunu söyleyen Vardak, “Savaş niçiniyle hayatın her alanında aksaklıklar yaşanıyor fakat biz 20 yıldır halkımıza dayatılan bu savaşa son vermeyi başardık. Halkımızın her bir ferdinin hayali, savaşın olmadığı bir gün görmekti. Biz de bu fırsatı kıymetlendirebilir ve halkımızın ülkesini imar edebileceğine güvenebiliriz.” diye konuştu.
“BİRBİRLERİNE YAKLAŞIRLARSA MUTABAKAT SAĞLANABİLİR”
Vardak ülke dışına verdikleri iletilere ait ise yurt haricinde, ister komşu ülkeler isterse başkaları olsun bir hayli ülke ve kurum ile on-on beş yıldır titiz bir biçimde temaslarda bulunulduğunu söz etti. Taliban’ın bu mühlet zarfında, ortalarında birtakım uyuşmazlıklar olsa da taraflar içinde uzlaşma sağladığına işaret eden Vardak, “bir epeyce sorun olacağına kuşku yok. Fakat birbirlerine yaklaşır ve oturup anlaşırlarsa bu, bir fazlaca yanlış anlaşılmanın çözülmesini sağlar. Biz birtakım ülkelerle bunu deneyim ettik. Onlarla oturup bir müddet bağlantı kurunca şaşkınlıklarını gizleyemediler ve ‘Biz sizin hakkınızda öbür şeyler duyuyorduk lakin sizinle oturunca duyduklarımızın gerçek olmadığını gördük’ dediler.” sözleri kullandı.
bir hayli ülkeyle temas halinde olduklarını söyleyen Vardak, uyuşturucu sorunu üzere birtakım hususların gündeme gelebileceğini, kendilerinin daha evvel olduğu üzere bu sorunun üstesinden geleceğini fakat bunun için memleketler arası toplum başta olmak üzere tüm tarafların yardımına gereksinim olduğunu lisana getirdi.
“KADIN HAKLARINA BAĞLIYIZ”
Bayanların ve azınlıkların haklarının İslam dini ve inanç tarafınca korunduğunun altını çizen Vardak, “Biz, bayanların haklarına bağlıyız. hanımın eğitim, çalışma, mülkiyet ve kendi hayatını seçme hakkı var. Bu açıdan her insanın içi rahat olsun. Ancak biz durumun bir-iki günde düzeleceğini de söylemiyoruz. Biz yalnızca meselelerin tahlili için fırsat verilmesini istiyoruz.” dedi.
Vardak, Taliban’ın 20 yıldan bu yana medya tarafınca gaye alındığına ve son 3 yıl haricinde kendini tabir etme fırsatı bulamadığına işaret etti.
“YÖNETİM SİSTEMİ İSLAMİ OLMALI”
İdare sisteminin İslami olması gerektiğini belirten Vardak, “İslami idare halkın, örf ve adetlerine bakılırsa yönetilmesiyle olur. Afganların yüzde 99’dan fazlası Müslüman. İşgal sürecinde halkın inanç ve gelenekleri değiştirilmeye çalışıldı fakat bunda başarılı olamadılar zira geleneklerimize, toplumumuza ve halkın inancına uygun düşmeyen fikirler getirdiler.” değerlendirmesinde bulundu. Vardak, İslam dünyasında, idareye geliş biçimi ve İslam’ın uygulanışı bakımından tek ve makul bir yol olmadığını, seçimler ya da bunun haricindeki yolların ise gaye değil birer araç olduğunu aktardı.
Vardak, “40 yıldır halkın yaşadığı duruma ve topluma uygun düşecek sistemi bulmak için Afgan halkı olarak oturup düşüneceğiz. Afganistan öteki ülkelerden farklı ve kelam konusu konuların göz önüne alınması gerekiyor. Bizi asıl ilgilendiren şey ise halkımızın istikrarı ve özgürlüğü.” dedi.
“İNSANLARI ÜLKEDEN ÇIKMAYA TEŞVİK ETTİLER”
Afganların ülkeden kaçmasıyla ilgili de konuşan Vardak, bu durumla hiç bir ilgilerinin olmadığını, ABD başta olmak üzere yabancı ülkelerin insanları Afganistan’dan çıkmaya teşvik ettiğini lisana getirdi.
Vardak kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Biz toplumlarımızı tanıyoruz. Birisine seni pasaportsuz ABD’ye götüreceğiz dersen doğal ki masraf. Bizi ve mücahitlerimizi öldüren bir hayli kişiyi yakaladık daha sonra özgür bıraktık. Bunun bir fazlaca örneği var. Biz şu an onlar için durumu inançlı hale getirdik ve onları koruyoruz. Bu şahıslara rastgele bir ziyan verilmiyorsa halka niye verilsin. İşin aslı, bu insanları ülkeden çıkmaya teşvik ettiler ve daha sonra da onlara kapıları açtılar.”
“SORUNLAR DİYALOG VE UZLAŞMAYLA ÇÖZÜLECEK”
Taliban’ın Afganistan’daki sıkıntıları diyalog ve uzlaşma yoluyla çözmeyi istediğini vurgulayan Vardak, başlangıçtan beri izledikleri bu siyasetin ülkenin tamamında meyvesini verdiğini ve dünyanın da bunu gördüğünü söylemiş oldu. Vardak, “Tabii ki bir süre savaş oldu. Lakin başka vilayetlerde de uzlaşma sağlandı. Bu niçinle Kandahar’da eski vali geldi, iki gün daha sonra yeni valinin yanına oturdu. Öteki vilayetlerde durum bu. Bu başarılı ve akla yatkın bir siyaset.” diye konuştu.
Kan akıtılmadığını ve muahede yoluyla ülkede denetimi ele geçirdiklerini kaydeden Vardak, “Biz sorun ve savaş istemiyoruz. Savaşın sona ermesi Afgan halkının hayaliydi ve biz de bunu sağladık. Herkese bir kere daha birlikte yaşamayı tavsiye ediyoruz. Elimizden geldiğince tek bir damla kan akıtılmaması ve kurşun sıkılmaması için çalışıyoruz. Rastgele biri bir daha sorun çıkarmada ısrarcı olursa bu, halkın ve ülkenin faydasına olmaz.” dedi.
“ESKİ MEMURLAR ÜLKEYE HİZMET VEREBİLECEK”
Hükümetteki memurlar ve Taliban’ın onlara karşı muamelesine de değinen Vardak, şunları lisana getirdi:
“Biz yeni bir gelecek istiyoruz. Ülkemizi inşa etmek dileğindeyiz. Bu niçinle af çıkarıldı ve 13 unsurluk bir bildirge yayımlandı. Bu unsurlardan birinde asker olsun ya da olmasın tüm memurların, bir daha halka ve ülkeye hizmet etme fırsatları olacağının teminatını verdik.”
“HAVALİMANI AFGANİSTAN TOPRAĞIDIR”
Vardak, Kabil Hamid Karzai Milletlerarası Havalimanı’nın durumuna ait ise “Havalimanı, Afganistan toprağıdır ve topraklarından, kurumlarından ve namuslarından Afganlılar sorumludur. Bu bir egemenlik sıkıntısıdır. Yardım öteki lakin ülkenin yönetimi bizim nazaranvimiz ve bunu yapabilecek güçteyiz. Artık niçin korkuyorlar. Siz de gördünüz, yabancı güçler havalimanındaydı, ne yaptılar, uçaklardan beşerler yağdı. Ancak artık havalimanı etrafını inançlı hale getirdik. Burası bizim ülkemiz, meskenimiz. Konutumuzun girişini çıkışını ve neyin faydamıza olduğunu biz biliriz. Dünyada hiç bir ülke kendi havalimanının güvenliğinin oburu tarafınca sağlanmasını kabul etmez. Biz de herkesten ülkeyi ziyaret kurallarına ve egemenliğine hürmet duymalarını istiyoruz.” sözlerini kullandı.