AB Kurulu Lideri Michel: BM’nin acil ıslahata muhtaçlığı var
AB Kurulu Lideri Charles Michel, Birleşmiş Milletler 77. Genel Şura toplantısında yaptığı konuşmada, global sıkıntılara ait açıklamalarda bulunurken, BM Güvenlik Konseyi’nde ıslahata gereksinim duyulduğunu tabir etti.
“Veto hakkının kullanılması kabul edilmez olmalı”
Charles yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nde veto kullanmasının bir istisna olması gerektiğini söyleyerek, “Birleşmiş Milletler’de (BM) her birimiz, sağlam pek epeyce taraflı sistemin karşılıklı itimadı gerektirdiğini biliyoruz, fakat mevcut sistem gereğince kapsayıcı yahut temsili değil. Veto hakkının kullanılması kabul edilmez olmalıdır. Kurallarda iyileştirmeler ve ıslahatın gerekli ve acil olduğuna inanıyorum” tabirlerini kullandı.
“Haksız savaş başlatanın üyeliği askıya alınmalı”
Michel, veto ytesirinin istisnai durumlarda kullanılması ve Rusya üzere “haksız savaş başlatan ülkelerin” üyeliğinin askıya alınması gerektiğini tabir ederek, “Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi sebepsiz ve haksız bir savaş başlatmış olduğunda ve o ülkenin üyeliği BM Genel Heyeti tarafınca otomatikman askıya alınmalıdır” dedi.
“Rusya’nın tezleri yanlış ve iğrenç”
Michel, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşla ilgili palavra tezlerde bulunduğunu belirterek, “Hiç kimse Rusya’yı tehdit etmedi, saldırmadı, işgal etmedi ve katiyen hiç kimse Rusya ile bir çatışma istemedi. her insanın güvenliğini ve refahını tehlikeye atmaktan ne çıkarımız olabilir ki?” ifadelerini kullandı.
Michel, Rusya’nın Ukrayna’daki Rusça konuşan halkların soykırıma uğraması istikametinde yaydığı propagandayı ise “yanlış ve iğrenç” olarak nitelendirdi. Michel, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sırf “özel bir operasyon” formunda yansıtmasının fecî bir palavra olduğunu tabir ederek, “Bu bir savaş. Bu, sebepsiz, yasadışı, haksız bir saldırganlıktır. Bu savaş kabul edilemez. Ve bunun için Rusya’ya ekonomik yaptırımlar kaçınılmaz hale gelmiştir” dedi.
Rusya’nın bir öbür palavrasının ise, savaşı durdurmak için AB ve batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların besin krizine yol açtığı tarafındaki savı olduğunu söyleyen Michel, “Yaptırımların besin ve gübre kıtlığını tetiklediği palavra ve yanlıştır. Savaştan evvel bile tahıl ve gübre ihracatını tek taraflı olarak büyük ölçüde düşürmeye karar veren, Rusya’ydı. Karadeniz limanlarına askeri abluka uygulayarak deniz ticaretini imkansız hale getirmeye karar veren Rusya’dır” şeklinde konuştu.
“AB, saldırganlığı seçmeyecek”
Michel, Rusya’nın artık nükleer silah kullanması ve Avrupa’nın en büyük nükleer santralini askeri üs olarak kullanmakla tehdit ettiğini söyleyerek, Milletlerarası Atom Gücü Ajansı (UAEA) tarafınca Zaporijya Nükleer Santrali’nde yapılan çalışmaları desteklediğini tabir etti. Michel, “Ancak, yapılması gereken bir seçim var ve Avrupa Birliği’nin seçimi saldırganlık değildir, hudutlara hürmet duymaktır” biçimde konuştu.
“Tek Çin unsurunu tanıyoruz”
Çin üzere yükselen güçlerin barış ve kalkınma için eforlara katılmasını istediğini belirten Michel, “Çin de dahil olmak üzere yükselen güçlerin barış ve kalkınma için ortak uğraşlara samimiyetle katılmalarını istiyoruz. Deniz güvenliğini savunuyoruz. Tayvan Boğazı’nda istikrarı savunuyoruz. Tek Çin unsurunu tanıyoruz, lakin bilhassa Sincan ve Hong Kong’daki insan hakları ihlallerine gözlerimizi kapatmayacağız” sözlerini kullandı.
“İklim krizine karşı birlikte hareket etmeliyiz”
Michel, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, iklim krizine yönelik birlik ortasında hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Enerji krizinin üstesinden gelmek, iklim tehlikesini geri püskürtmek, biyolojik çeşitliliğimizi ve okyanuslarımızı korumak geleceğimizi korumak demektir. hiç bir ülke kendi başına gezegeni koruyamaz. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin iklimi korumak için birebir yolu izlemesini bekliyoruz” dedi.
Tarihin bir dönüm noktasında bulunulduğunu söyleyen Michel, “Kolektif bilgeliğe inanıyorum, bilimin ve bilginin dünyaya bir daha umut vereceğine inanıyorum. Bir aydınlanmaya gereksinimimiz var bu bir arada olmalı” biçiminde konuştu.
AB Kurulu Lideri Charles Michel, Birleşmiş Milletler 77. Genel Şura toplantısında yaptığı konuşmada, global sıkıntılara ait açıklamalarda bulunurken, BM Güvenlik Konseyi’nde ıslahata gereksinim duyulduğunu tabir etti.
“Veto hakkının kullanılması kabul edilmez olmalı”
Charles yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’nde veto kullanmasının bir istisna olması gerektiğini söyleyerek, “Birleşmiş Milletler’de (BM) her birimiz, sağlam pek epeyce taraflı sistemin karşılıklı itimadı gerektirdiğini biliyoruz, fakat mevcut sistem gereğince kapsayıcı yahut temsili değil. Veto hakkının kullanılması kabul edilmez olmalıdır. Kurallarda iyileştirmeler ve ıslahatın gerekli ve acil olduğuna inanıyorum” tabirlerini kullandı.
“Haksız savaş başlatanın üyeliği askıya alınmalı”
Michel, veto ytesirinin istisnai durumlarda kullanılması ve Rusya üzere “haksız savaş başlatan ülkelerin” üyeliğinin askıya alınması gerektiğini tabir ederek, “Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi sebepsiz ve haksız bir savaş başlatmış olduğunda ve o ülkenin üyeliği BM Genel Heyeti tarafınca otomatikman askıya alınmalıdır” dedi.
“Rusya’nın tezleri yanlış ve iğrenç”
Michel, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşla ilgili palavra tezlerde bulunduğunu belirterek, “Hiç kimse Rusya’yı tehdit etmedi, saldırmadı, işgal etmedi ve katiyen hiç kimse Rusya ile bir çatışma istemedi. her insanın güvenliğini ve refahını tehlikeye atmaktan ne çıkarımız olabilir ki?” ifadelerini kullandı.
Michel, Rusya’nın Ukrayna’daki Rusça konuşan halkların soykırıma uğraması istikametinde yaydığı propagandayı ise “yanlış ve iğrenç” olarak nitelendirdi. Michel, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sırf “özel bir operasyon” formunda yansıtmasının fecî bir palavra olduğunu tabir ederek, “Bu bir savaş. Bu, sebepsiz, yasadışı, haksız bir saldırganlıktır. Bu savaş kabul edilemez. Ve bunun için Rusya’ya ekonomik yaptırımlar kaçınılmaz hale gelmiştir” dedi.
Rusya’nın bir öbür palavrasının ise, savaşı durdurmak için AB ve batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı yaptırımların besin krizine yol açtığı tarafındaki savı olduğunu söyleyen Michel, “Yaptırımların besin ve gübre kıtlığını tetiklediği palavra ve yanlıştır. Savaştan evvel bile tahıl ve gübre ihracatını tek taraflı olarak büyük ölçüde düşürmeye karar veren, Rusya’ydı. Karadeniz limanlarına askeri abluka uygulayarak deniz ticaretini imkansız hale getirmeye karar veren Rusya’dır” şeklinde konuştu.
“AB, saldırganlığı seçmeyecek”
Michel, Rusya’nın artık nükleer silah kullanması ve Avrupa’nın en büyük nükleer santralini askeri üs olarak kullanmakla tehdit ettiğini söyleyerek, Milletlerarası Atom Gücü Ajansı (UAEA) tarafınca Zaporijya Nükleer Santrali’nde yapılan çalışmaları desteklediğini tabir etti. Michel, “Ancak, yapılması gereken bir seçim var ve Avrupa Birliği’nin seçimi saldırganlık değildir, hudutlara hürmet duymaktır” biçimde konuştu.
“Tek Çin unsurunu tanıyoruz”
Çin üzere yükselen güçlerin barış ve kalkınma için eforlara katılmasını istediğini belirten Michel, “Çin de dahil olmak üzere yükselen güçlerin barış ve kalkınma için ortak uğraşlara samimiyetle katılmalarını istiyoruz. Deniz güvenliğini savunuyoruz. Tayvan Boğazı’nda istikrarı savunuyoruz. Tek Çin unsurunu tanıyoruz, lakin bilhassa Sincan ve Hong Kong’daki insan hakları ihlallerine gözlerimizi kapatmayacağız” sözlerini kullandı.
“İklim krizine karşı birlikte hareket etmeliyiz”
Michel, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, iklim krizine yönelik birlik ortasında hareket edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Enerji krizinin üstesinden gelmek, iklim tehlikesini geri püskürtmek, biyolojik çeşitliliğimizi ve okyanuslarımızı korumak geleceğimizi korumak demektir. hiç bir ülke kendi başına gezegeni koruyamaz. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin iklimi korumak için birebir yolu izlemesini bekliyoruz” dedi.
Tarihin bir dönüm noktasında bulunulduğunu söyleyen Michel, “Kolektif bilgeliğe inanıyorum, bilimin ve bilginin dünyaya bir daha umut vereceğine inanıyorum. Bir aydınlanmaya gereksinimimiz var bu bir arada olmalı” biçiminde konuştu.